Mono pompalar, stabilizasyon odaklı çalışma prensipleriyle düşük ve yüksek viskoziteli akışkanların transferinde uygun olduğu gibi, aşındırıcı, yapışkan, ezilmeye ve köpüklenmeye hassas akışkanların transferinde kullanmak için uygundur. İçerisinde yer alan akışkanın liflerini asla parçalamaz ve ürün yapısında herhangi bir değişim gerçekleştirmez. Genelde katı veya yarı katı akışkanların köpürmesini veya fazla sulanmasını engelleyerek ürünlerin ve sistemlerin kalitesini korur.
Arıtma Tesisleri:
· Polielektrolit, kireç gibi kimyasal çözeltilerin iletimi
· Her türlü arıtma çamurunun transferi
· Belt Pres, dekantör üniteleri ve filtrepres çamur beslenmesi
· Şeker, melas üretimi ve et püresi proseslerinde viskoz sıvıların hijyenik transferi
Diğer Sektörler:
· Madencilikte kil, kum vb. katı madde içeren suların transferi
· Denizcilikte sintine atıklarının tasfiyesi
· İlaç, kağıt ve seramik sektörlerinde viskoz sıvıların transferi
Mono pompaların geniş kullanım alanları, endüstriyel olarak sıvı ve akışkan maddelerin aktarımını, dolaşımını, dozajlamasını veya filtrelenmesini yapmak için geniş bir alanda kullanıldığını göstermektedir. Bu pompalar, bal, boya, yapıştırıcı, silikon gibi ürünlerin akışını da gerçekleştirmekte ve transferini veya sirkülasyonunu sağladığı maddelerin sulanmasını, köpüklenmesini veya çökmesini engellemektedir.
Mono pompaların bu kadar çok sektörde kullanılmasının nedeni, akışkanların viskozitesini değiştirmeden, sessiz ve titreşimsiz bir şekilde transfer edebilmesidir. Ayrıca, kendinden emişli olma özelliği ve farklı sıcaklık aralıklarında (-20°C'den 150°C'ye kadar) çalışabilme kapasitesi de tercih edilme sebepleri arasındadır.
Mono Pompa Nasıl Çalışır?
Mono pompa, özellikle viskoz, aşındırıcı, yapışkan, katı partikül içeren veya toz içeren akışkanların transferinde kullanılan bir pompa türüdür. Çalışma prensibi, rotor ve stator adı verilen iki ana parçadan oluşan basit bir mekanizmaya dayanır. Mono pompanın çalışma adımları şunlardır;
· Mono pompa çalışmaya başladığında, motor miline bağlı olan rotor dönmeye başlar. Rotor, içinde dönen bir mil ve üzerine yerleştirilmiş bir rotor yüzeyine sahiptir.
· Rotorun dönmesiyle, rotor yüzeyindeki sıkıştırma hareketi stator yüzeyine itilir ve sıkıştırılan sıvı ilerlemeye zorlanır. Bu süreç, sıvının mono pompadan geçmesini sağlar ve akışın devam etmesine olanak tanır.
· Rotorun dönmesiyle oluşan sıkıştırma ve genleşme hareketleri sürekli tekrarlanır, böylece sıvının sürekli olarak pompalanmasını sağlar. Bu prensip, mono pompaların etkili ve verimli bir şekilde sıvı transferi yapmasını sağlar.
· Mono pompa, elektrik motorundan aldığı güç ile, sonsuz vida mantığıyla hareket eden metal bir burgunun akışkanı transferi esasına dayanır.
Mono pompaların avantajları arasında yüksek verimlilik, düşük enerji tüketimi, düşük bakım gereksinimi, sessiz çalışma, yüksek basınç kapasitesi ve geniş sıvı viskozitesi aralığında çalışabilme özelliği bulunur. Ayrıca, düşük gürültü seviyeleriyle çalışması, ses duyarlı ortamlarda tercih edilmesini sağlar.
Bu özellikler sayesinde, mono pompalar kimya, gıda ve içecek, su arıtma, petrol ve gaz, ilaç, madencilik gibi birçok endüstride güvenilir ve etkili pompa çözümleri olarak kullanılmaktadır.